makable şümul ne demek?

Makable Şümul

Makable şümul, bir hukuk kuralının (kanun, yönetmelik, kararname vb.) yürürlüğe girmeden önceki olaylara, ilişkilere veya durumlara uygulanmasıdır. Bu durum, hukuk devleti ilkesi ve hukuki güvenlik ilkesi ile çelişebileceği için genellikle istisnai durumlarda ve belirli şartlar altında kabul edilir. Temelde, bir kuralın geriye dönük olarak uygulanması anlamına gelir.

Hukuki Temelleri ve İlkeler

Hukuk sistemlerinde, özellikle ceza hukuku alanında, makable şümul yasağı önemli bir yer tutar. Bu yasak, kişilerin işledikleri fiillerin o anda suç sayılmaması durumunda, sonradan çıkarılan bir kanunla cezalandırılmasını engellemeyi amaçlar.

  • Hukuk Devleti İlkesi: Hukuk devleti, devletin tüm eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına uygun olmasını gerektirir. Makable şümul yasağı, hukuk devletinin temel bir gereği olan öngörülebilirlik ilkesini korur.

  • Hukuki Güvenlik İlkesi: Hukuki güvenlik, bireylerin hak ve yükümlülüklerini önceden bilmelerini ve buna göre hareket edebilmelerini ifade eder. Bir kuralın geriye dönük uygulanması, hukuki güvenliği zedeler ve bireylerin devlete olan güvenini sarsabilir.

Makable Şümul Yasağının İstisnaları

Bazı durumlarda, makable şümul yasağına istisnalar getirilebilir. Bu istisnalar genellikle adalet ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda şekillenir.

  1. Sanığın Lehine Olan Durumlar: Ceza hukukunda, eğer sonradan çıkarılan bir kanun sanığın lehine ise (örneğin, ceza miktarını azaltıyorsa veya fiili suç olmaktan çıkarıyorsa), bu kanunun geriye dönük olarak uygulanması mümkündür. Bu durum, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle uyumludur.

  2. Genel Menfaat Gerekleri: İstisnai durumlarda, kamu düzenini veya genel menfaati koruma amacıyla, bazı kuralların geriye dönük olarak uygulanması mümkün olabilir. Ancak bu tür istisnalar, hukuk devleti ilkesine uygun olarak, kanunla düzenlenmeli ve sınırları açıkça belirlenmelidir.

Makable Şümulün Uygulama Alanları

Makable şümul konusu, farklı hukuk dallarında farklı şekillerde ele alınır:

  • Ceza Hukuku: Ceza hukukunda makable şümul yasağı, temel bir ilkedir. Hiç kimse, işlediği zaman suç olmayan bir fiilden dolayı cezalandırılamaz. Ancak, sanığın lehine olan durumlarda, sonradan çıkarılan kanunların geriye dönük uygulanması mümkündür.

  • Vergi Hukuku: Vergi hukukunda da makable şümul yasağı geçerlidir. Vergilerin geriye dönük olarak uygulanması, mükelleflerin mali durumlarını öngörememelerine ve ekonomik planlarını yapamamalarına neden olabilir. Ancak, vergi hukukunda da bazı istisnai durumlar söz konusu olabilir.

  • İdare Hukuku: İdare hukukunda, idari işlemlerin geriye dönük olarak uygulanması genellikle mümkün değildir. Ancak, bazı durumlarda, idari işlemlerin hukuka aykırılığının tespiti veya kamu yararının gerektirdiği hallerde, geriye dönük olarak düzeltilmesi veya iptal edilmesi mümkün olabilir.

  • Medeni Hukuk: Medeni hukukta, sözleşmeler hukuku gibi alanlarda, kanunların geriye dönük uygulanması, sözleşme serbestisi ve hukuki güvenlik ilkeleriyle çelişebilir. Ancak, bazı durumlarda, hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, mahkemeler kanunları yorumlarken geriye dönük etkileri dikkate alabilirler.

Uluslararası Hukukta Makable Şümul

Uluslararası hukukta da makable şümul yasağı önemli bir yer tutar. Özellikle, uluslararası ceza hukukunda, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Statüsü'nde, "hiç kimse, işlendiği sırada uluslararası hukuka göre suç teşkil etmeyen bir fiilden dolayı suçlu bulunamaz" hükmü yer almaktadır. Ancak, uluslararası hukukta da sanığın lehine olan durumlarda, kanunların geriye dönük uygulanması mümkündür.

Makable Şümulün Değerlendirilmesi

Makable şümul, hukuk devleti ve hukuki güvenlik ilkeleri açısından önemli bir konudur. Hukuk kurallarının geriye dönük uygulanması, bireylerin hak ve özgürlüklerini zedeleme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle, makable şümul yasağı, hukuk sistemlerinin temel bir güvencesi olarak kabul edilir. Ancak, adalet ve hakkaniyet ilkeleri doğrultusunda, bazı istisnai durumlarda, kanunların geriye dönük uygulanması mümkün olabilir. Bu tür istisnalar, hukuk devleti ilkesine uygun olarak, kanunla düzenlenmeli ve sınırları açıkça belirlenmelidir. Bu tür istisnaların belirlenmesinde yasama organı önemli bir rol oynar.

Kendi sorunu sor